APAYDIN, “Sosyal Devlet Emeklisini, Dulunu, Şehidini Korur"

 

-KANUNDAN DOĞAN HAKLARINI İALAMADIKLARINI SÖYLEYEN ÖZEL HALK OTOBÜSÇÜLERİ MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİNİ İSTEDİLER

APAYDIN, “SOSYAL DEVLET EMEKLİSİNİ, DULUNU, ŞEHİDİNİ KORUR”

-“65 YAŞ VE ÜZERİ YOLCU TAŞIMA İÇİN HAZIRLANAN YÖNETMELİK BİRAN ÖNCE ÇIKARILMALI”

ANKARA – Türkiye Genelinde bulunan 28 bin Özel Halk Otobüsleri dernek, oda ve taşımacı kooperatif yöneticileri TŞOF”ta bir araya geldiler. Toplantıya katılan yetkililer 7 Nisan 2015 tarihinde yayımlanan Kanunla Özel Halk Otobüslerinin ücretsiz taşıdığı 65 yaş ve üzeri yolcular için yapılacak ödemelerin usul ve esaslarının belirleneceği yönetmeliğin bir an önce yayımlanarak özel halk otobüsçülerinin mağduriyetlerinin giderilmesini istediler.

-“BİZ SOSYAL İHTİYAÇI OLANLARI TAŞIYALIM”

Baskanapaydın1Toplantının açılışında konuşan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Biz bu işi takip eden birçok arkadaşlarımızla beraber, defalarca toplantılar yaptık. İlgili Bakanlığa ve Genel Müdürlüğe kadar ulaştık. Yapılan hizmet doğrudur. Dünyada sosyal devletler, emeklisini, dulunu, şehidini, gazisini, yaşlısını ve öğrencisini korur. Ama bu korumayı bir başkasına yaptırmaz, bunu devletin kendisi yapar. Devlet vergiyi bu iyileştirmeleri yapmak için alır. Bir başka husus her 65 yaşını bitiren kişinin bedava otobüse binmeye hak kazanmaması gerekir kanaatindeyim. Çünkü bu vatandaşlarımız arasında ekonomik anlamda ihtiyacı olmayanlar var. Sosyal devlet ekonomik anlamda ihtiyacı olmayan birisini bir başkasına asla taşıtmaz. Çünkü bunların zaten ihtiyacı yoktur. Biz sosyal yardıma ihtiyacı olan insanları taşıyalım, başımızın üzerine. Bunu öteden beri yetkililere söylüyoruz. O zaman sosyal devlet ilkeleri daha çok yerini bulmuş olur” dedi.

           -“600 LİRA ŞOFÖRÜN ÇAY PARASI DEĞİL”

             SOF 0261Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında 7 Eylül’de yapılan toplantıda Yönetmeliğin hazırlanması için bir araya geldiklerini kaydeden TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Her iki tarafta ilkeli hareket etti. En kısa sürede Yönetmeliğin hazırlanacağı ifade edildi. Çünkü 28 bin Özel Halk Otobüsçümüzün mağduriyetinin ortadan kalmasını istiyorduk. Kanunun çıktığı tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde yönetmeliğin yayımlanması kanuni bir zorunluluk. Daha sonra Bedensel Engellilerin erişimi ile ilgili yapılan o toplantıda bu konu dile getirildi. İfadeleri şu; Sizin beklentinizin daha ötesinde kanun çıktığı günden bu güne kadar olan haklarınızda dahil olmak üzere, biz mali olarak bunları size ödeyeceğiz. Yönetmelikte bunun nasıl ödeneceği ve miktarının belirleneceği açıkça ifade edildi. Şimdi otobüs başına 600 Türk Lirası verileceği belirtiliyor. Bize bugüne kadar böyle bir resmi yazı veya belge gelmedi. 600 Türk Lirası araç başına mı, yoksa kişi başına mı tensip edilerek verilecektir bu konuda bir bilgimiz yok. Ama ne olursa olsun 600 Türk Lirasını 30’a böldüğünüz zaman günlük 20 Türk Lirası eder. 20 Türk Lirası da O gün çalışan şoförün çay parası değildir. Burada bir eksiklik var. Bize resmi bir rakam gelmediği için bu rakamı da telaffuz etmekte zorlanıyorum. TŞOF olarak biz belgelerle konuşuruz, Bu konuda bize bir bilgi gelmedi” diye konuştu. 

Toplantıya katılan oda, dernek ve kooperatif başkan ve yöneticilerinin konuşmalarının ardından hazırlanan ortak açıklama Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği Başkanı İsmail Yüksel tarafından okundu:

SOF 0240Mağduriyetlerinin zaman kaybedilmeden giderilmesi istenen açıklama şöyle; Özel Halk Otobüsleri bu gün, 28 bini aşan sayılarıyla ülkemizin ve kentlerimizin vazgeçilmez bir gerçeğidir. Kent içi toplu taşıma sektörünün, çevre, ekonomi, trafik ve kısaca kent hayatı ile kent kültürünün oluşturulmasındaki etkisiyle kentlerin temel elemanı haline geldiği bütün dünya tarafından kabul edilmektedir. Bu sebepledir ki Dünyanın gelişmiş ülke ve şehirlerinde kent içi toplu taşıma sektörü ister kamu isterse özel sektör tarafından yapılsın, yatırım ve işletme sübvansiyonu, muafiyetler, indirimler ve teşvikler sağlanarak, özel olarak korunmaktadır. Bu gün gelişmiş ülkelerde artık kent içi toplu taşıma sektörüne yapılan yatırım ve işletme destekleri değil, faaliyetin daha kaliteli sürdürülebilmesi için atılması gereken adımlar, tercihli yollar yapılmak suretiyle ticari hızın artırılarak yolculuk sürelerinin kısaltılması, etkin ve optimumum bir planlamayla taşıma kapasitelerinin düşürülerek yolculuk konforunun artırılması, toplu taşıma araçlarının genel trafik içinde öncelikli hale getirilmesi, tam entegrasyon ve benzeri konuları tartışılmaktadır.

Ülkemizde ise sayısı 28 bini aşmış olmasına ve kentlerin vaz geçilmez bir parçası olmalarına rağmen Özel Halk Otobüslerinin yasal tanımının ve “Kent İçi Toplu Taşımacılık” sektörünün yasasının olmaması üzüntü vericidir. Ülkemizde Özel Halk Otobüsleri, kamu tarafından her hangi bir ad altında destek almadıkları gibi birçok ilimizde değişik adlar altında Kamu Kurumlarına destek te sağlamaktadırlar. Yatırım ve işletme finansmanı başta olmak üzere Özel Halk Otobüslerinin birçok problemi mevcuttur. Problemlerin çokluğundan ziyade ve çözümünde kamunun gerekli ilgiyi göstermemesi, faaliyetin sürdürülebilirliğini ve niteliğin en üst seviyeye çıkarılmasını, Belediyelerin de sektörden hızlı bir şekilde çekilmesini engellemektedir. Yolcu taşıma tarifeleri üzerindeki Belediye baskısı gelir gider dengesini olumsuz yönde etkilemekte ve özel işleticileri mağdur etmektedir. Son zamanlarda gündemi meşgul eden ve halen Özel Halk Otobüslerinden ücretsiz yararlanmakta olan kamuoyunda “65 yaş” olarak bilinen toplumun belirli kesiminin yolculuk bedellerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca ödenmesi konusuyla alakalı olarak son durumu dağıtılan metin ile ayrıntılı bir şekilde dikkatlerinize sunulmuştur. Bir kamu hizmeti olan “Kent İçi Yolcu Taşımacılık” sektöründe faaliyet gösteren Özel Halk Otobüsü işleticileri olarak amacımız vatandaşlarımıza en üst seviyede nitelikli hizmet sunmaktır. Sürdürülebilir bir faaliyet için sürdürülebilir bir gelir olmazsa olmazdır. Devletimizden kamunun görevini yapıyor olmamız sebebiyle, KDV muafiyeti, yakıt indirimi ve benzer yatırım ve işletme teşvik ve destekleri beklerken, ücretsiz taşımak zorunda bırakıldığımız yolculuk bedellerinin makul seviyede karşılanmasını beklemekteyiz. Aksi halde sektörümüzde iflaslar, kalitenin düşmesi, toplum kesimleri arasında istenmeyen hadiselerin meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Özel halk otobüslerinin temsilcileri olarak etkili ve yetkili siyasi makamlar ile bürokratik kademeler nezdinde gerekli girişimleri, uyarıları, karşılaşılan mağduriyetle ilgili bilgileri bugüne kadar paylaşmaya çalıştık. Ücretsiz yolculuklarla ilgili makul bir aylık gelir desteği ödenmemesi halinde temsil edilen taşımacı esnafın daha fazla kontrolü mümkün olamayacak ve taşımacı esnaf, hak sahibi yolcuları taşımama seçeneğine zorlanacaktır.